29 Mart 2024 Cuma

SIĞINMACILARIN BAYRAM ÖNCESİ YÜREK BURKAN HAYAT HİKAYELERİ..

Salah 4 yaşında... Somali'den "Geçici Sığınmacı Statüsü" ile Isparta'ya gelen ailenin en küçük çocuğu. Ölümle pençeleşiyor. Zira hastalığı nedeniyle özel mama ile beslenmek zorunda. Ancak aile, günlük maliyeti 14 TL olan özel mamayı alamıyor.

Isparta

TEDAVİ EDİN FERYADI

İsmi bizde saklı bir iyilik sever, mama ihtiyacını karşılamaya gayret ediyor, ancak yeterli gelmiyor. Minik kız çocuğunun annesi , tek muradının Salah'ın tedavi edilmesi olduğunu söylüyor. Yardım istiyor: " ne olur, çocuğumu tedavi ettirin..."

GAZAP ÜZÜMLERİ

Akdeniz Muhabiri Esra Alpsar, Geçici Sığınmacı Statüsü ile Isparta'ya yerleştirilen Somali uyruklu ailelerin dramını yazdı. İç savaştan, kıtlıktan kaçıp tutunacak dal arayan aile, Isparta'da da hastalık ile boğuşuyor.

Ülkelerindeki güvensiz ortamlardan, savaştan, kıtlıktan, sefalette kaçan aslında kaçmaya ülkelerini terk edilmeye mahkum bırakılan insanlar… Somaliler…

Onlar Somali’den gelen mülteci aileler… Hepsi farklı ülkelere farklı şehirlere sığınan mülteciler…  Konuya hakim olanlar bilecektir ki 1991 yılında başlayan İç Savaştan beri devlet kontrolü olmayan Somali de hala o yıllarda süren acı hayat devam etmektedir. Somali Afrika’nın en doğusunda yer olan ve Afrika ülkeleri içinde en fakir ve aciz olan ülke konumunda. Uzun yıllardan beri insanlar kendi topraklarında kendi vatanlarında rahat kalamıyorlar. Hep bir korku hep bir sefalet var… Kimi doğuda kimi batıda… Hepsi dört bir yana dağılmış… Yoksulluğun sefaletin gerçek yüzü…

Muhtaçlar, çaresizler ve insan olduklarını hatırlamak istiyorlar… Hayata umutsuz bakıyorlar. Korkuyorlar ve hepsi kaybettiği ve elinden uçup gitmekte olan ailelerini, çocuklarını düşünüyor ve onlar için bir umut ışığı bekliyorlar.

Birileri bunu duyurmadan birileri bu acı gerçeği göstermeden kimse fark etmiyor… Fark edenler ise sessizce hayırlarını, yardımlarını yapıyor. Ancak artık buna daha büyük çarelerin bulunması için bir vatandaş bir hayırsever dayanamadı ve bize ulaştı. İsmini vermek istemiyor. Yaptığı yardımı dillendirmek ve bu nedenden dolayı farklı düşüncelere maruz kalmak istemiyor. Bize ön ayak oldu ve bu ailelere ulaşmamızı sağladı. Bizlerde bunu duyurmak ve bu aileler için, gelecek vadeden çocuklar için onların dili, sesi olmak istedik. Bu haber sadece yayınlandığı gün okunulup, okunulduğu ile kalsın istemiyoruz. Seslerini duyurup onların yaralarını sararken herkesin gönlünden gelerek el uzatmasını bekliyoruz.

ISPARTA’DA YAŞAM SAVAŞI                                       

VEREN SOMALİLİ AİLELER…

Türkiye’nin pek çok kentinde bulunan mülteci Somaliler Isparta’da da yaşam savaşı veriyor. Belediye’nin Valiliğin ve devletin sağladığı imkanlar dahilinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. 4-5 yıl arası değişen kalma hakları var. Fakat ne çalışma izinleri ne de sosyal güvenceleri var. Belediye günde 1 öğün yemek veriyormuş. Dağıtılan 50 torba kömür ve belirli aralıklarla yapılan yardımlar var.

Araştırdım, okudum. Isparta Valiliği, Isparta Belediyesi ve burada bulunan iş adamlarının yardımları olmuş, oluyor da belki… Ancak bu insanlar sefalet içinde yaşıyor. İhtiyaçları olanı istiyorlar. % 80’ini çocuk ve kadından oluşan bu ailelerin en büyük istekleri çocukları için sağlık güvencesi ve eğitim… Kendileri için ise iş ve toplum dışından dışlanmamak…

Odun istiyorlar, yakacakları bir soba… Kimi bir oda da sadece 14 kişi yaşıyor… Kimi Sudanlı olan bir anne gibi tek bir evladıyla çatı katında küçücük bir odada hayatını sürdürmeye çalışıyor. Pazarların kurulduğu zamanlarda akşamları dökülen atılan yenilebilir sebze meyveleri toplayıp evlerine götürüyorlar.

HAYIRSEVER OLMANIN

ANLAMI BU OLSA GEREK!        

Hayırsever adını vermek istemiyor. Bir beklentisi olmadan bu yardımı yapıyor ve onlardan tek istediği dua oluyor. Ispartalı hayırseverimiz bu konuda bize öncü oldu. Onlarla iletişime geçmemi sağladı. Yaptığı hayrın gizli olanını doğru bulan ve yardım edilen kişilerinde gururlarının incinmesinden çekindiği için dillendirmek istemiyor. Her ne kadar kendisinden bahsedilmesini istemese de yaptığı insanlı için büyük bir olay. Elinden geldiğince insanların yaralarını kapamaya çalışıyor. Kendi ailesi de olan hayırsever “ Çok şükür sağlığım yerinde huzurum ve ailem var. Çalışıyorum. Kimseye muhtaç olmadan hayatımızı devam ettiriyoruz. Ama bu insanlar ölümle savaş veriyor. Çaresizler. Ve bu çaresizlik onları kötüye itebilir. Çocuklar pırıl pırıl ancak umutsuz bakıyorlar. Görüyorsunuz bir evde kaç aile yaşıyor. Kimi hasta kimi ölümle burun buruna… Bunlarda insan toplumdan dışlanmamalı ve kötü yollara gitmemeleri için sahip çıkılmalı. Bu insanlar ihtiyaçları olanı istiyorlar. En büyük ihtiyaçları ise kış aylarının yaklaşmasından dolayı odun ve soba… Elimden geldiğince temin etmeye çalışıyorum ama hak verilmeli ki gün yüzünde olmayan ister Somali ister Türk olsun durumu kötü aileler var. Yardıma muhtaçlar. El açmaya muhtaçlar. Yapılan bu haber sadece yapıldığı ile kalsın istemem. Sizlerin aracılığı ile onlara ulaşılsın Ölümle savaşan 4 yaşındaki kız çocuğu Salah’a bir çare bulunsun.” şeklinde konuştu.

CAMİDE NAMAZ KILARKEN

DİKKATİ ÇEKTİ VE

OLAYIN ÜSTÜNE GİTTİM

            Hayırseverimize bu ailelere nasıl ulaştığını sorduğumuz da bunun nasıl olduğunu anlattı. “ Bir gün yatsı namazı için camiye gittiğimde 3-4 küçük erkek çocuğu gördüm. Zaman zaman dükkana gelip yardımda isterler ve çarşıda, sokaklarda da görüyordu. Onların o akşam arkasından gidip nereli olduklarını ve neden yardım istediklerini sordum. Türkçeyi yarım biliyorlardı ama bana dertlerini anlattılar. Bu duruma dayanamadım. En acı olanı ise çocuklar parklarda oynayamadıklarını ve onları parka götürüp götüremeyeceğimi sormalarıydı. Benimde bir ailem çocuklarım var. Onların isteklerini anlayabilirim bunu herkes anlayabilir. Sonrasında kaldıkları yerlere ulaştım. İçlerinde Türkçe bilenlerle irtibata geçtim ve hiçbir beklentim olmadan elimden geldiğince Allah rızası için yardım etmeye çalışıyorum. Benden olanları istemiyorlar. İhtiyaçları ne ise onu söylüyorlar. Bugünlerdeki en büyük istekleri soba ve odun oluyor. Sefalet içindeler ve toplum tarafından maalesef dışlanıyorlar. Bu insanlar savaştan, kıtlıktan kaçmış. % 80’i kadın ve çocuk… Bugün onlara sahip çıkılmazsa ileride kötü yola girebilirler. Bu insanlardan maalesef ki yararlanmaya çalışanlar oluyor olacaktır. Buna bir an önce dur denmeli en azından ellerinden tutulmalı. Ve toplumumuz onları dışlamamalı. Hepimiz insanız.”

SADECE İHTİYAÇALARI

KADARINI İSTİYORLAR

Sadece ihtiyaçları kadarını istiyorlar… Çocuklar iyi bir gelecek için eğittim almak ve sınıftaki arkadaşlarıyla birlikte oynamak aynı sıraları paylaşmak istiyorlar… Kimse tarafından dışlanmadan, hor görülmeden kardeşçe, arkadaşça, dostça bir yaşam istiyorlar…

Kendi topraklarından uzak, aileleri dağılmış ve yoksulluğun verdiği ölümle pençeleşen hayatlarını sürdürmeye çalışan insanlar, Somaliler… Bu sefaleti en çok çeken ve gözlerinden görülenler ise yine çocuklar… Çoğu kadının eşi yok… Kimi anne, babasından uzakta kimi evladından kimi ise tüm yakınlarını kaybetmiş yaşam savaşı veriyor… Tek istedikleri insan gibi yaşamak…

 

4 YAŞINDA

ÖLÜMLE PENÇELEŞİYOR…

YAŞAMASI İÇİN GEREKEN TEK ŞEY MAMA

4 yaşındaki Salah ölümle pençeleşiyor… Sadece 4 yaşında bir kız çocuğu ve çaresizlikten adeta ölüme terk edilmiş durumda… Annesi sağlık güvenceleri olmadığından dolayı hastaneye yatıramadıklarını söylüyor… Sadece mamayla beslenen Salah günde fiyat aralığı 7-14 TL arası değişen özel mama ile beslenmek zorunda… Ancak ailenin bunu karşılayabilecek ne gücü ne imkanı var… Hayırseverimiz Salah’ın mama ihtiyacını elinden geldiğince karşılıyor ancak bu ve bunun gibi çaresiz o kadar çok aile var ki bazen yetişmenin zor olduğu gözle görülüyor… Ailenin tek isteği Salah’ın bir doktor kontrolünden geçip gerekli tedavinin yapılması en azından Salah’ın yemesi gereken mama teminatının sağlanması… Salah 5 kardeş ve evin en küçüğü… Diğer kardeşleri ise minik kıza çaresizce bakıyor… Annesi ise dua etmekten başka çaresinin olmadığını ve tek isteğinin evladının bir an önce iyileşmesi… Karşılığında verebileceği ise sadece edeceği dua…

GELECEK VAADEDEN

MERYEM’ İN TEK İSTEĞİ

OKUL ARKADAŞLARININ

ONUNLA ARKADAŞ  OLMASI!!!

            Burada yaşayan belki de en şanslı diyebileceğiniz bir mülteci Somalili çocuk… Meryem’in bir ailesi var. Diğer çocuklardan sadece biraz daha şanslı ve bu şansı kendisi yakalıyor. Meryem 12 yaşında ve Somali’den geldiği okulda, okul birincisiymiş. Evin en büyük çocuğu olan Meryem 5 kardeş ve ailesi yanında… Bu haline şükrediyor ve ondan ihtiyacı olan bir şey olup olmadığını sorduğumuzda “ Allah’a şükür geçinip gidiyoruz. Bir şey istemem. Evin ihtiyacı varsa da ben değil annem bilir, ona sorun. Sizleri görmekten bile çok mutlu olduk. Hayırsever ağabeyimiz bizi sık sık ziyaret eder. Allah ondan razı olsun. Bizi ziyaret edip kardeşlerimle oynaması ailemle oturup konuşması bile bana yetiyor. Sadece kış geliyor. Belediye kömür verdi. 50 torba sadece bir defalığına ama odunumuz yok. Odunda olursa bu kömürleri daha uzun kullanırız belki.” diyor.

ÇÖPTEN BULDUĞUM DOLABI

TEMİZLEYİP KİTAPLIK YAPTIM

            Derslerin de başarılı olan Meryem diğer Somalili çocuklara göre daha umutlu bakıyor hayata… 12 yaşında ve derslerinde başarılı olan Meryem’in şimdiki hedefi çok çalışıp eğitimlerini tamamlayıp doktor olmak… 4 dil bilen Meryem’in Türkçesi de oldukça iyi, bizlerle anlaşama da hiçbir sorun yaşamadı. Eve girdiğimizde eski ve temizlenmiş koltuklar gördüm. Birde eski bir kitaplık. Meryem biz içeri girer girmez selamını verip en güzel yere oturtmak için etrafımızda döndü adeta… Bir arkadaşının ailesi taşınınca eski koltuklarını Meryem’in ailesine vermiş. Annesi temizlemiş ve artık yerde oturmak yerine koltuklarında daha rahatlar. Birde çöplükte bir dolap bulduğunu söyleyen Meryem “ Bu dolabı çöplükte bulduk hemen sahibi olmayınca aldık. Eve getirip bir güzel temizledik. Sonrada içine kitaplarımı, defterlerimi koydum. Benim ve kardeşlerimin de bir kitaplığı var artık.” diyor.

4 DİL BİLEN MERYEM

OKULDAKİ BASKETBOL

TAKIMINDA KAPTAN

            Kardeşleri ve ailesi için geleceğe umutla bakma zorunda olan Meryem, bizleri görünce yüzünde bir an olsun tebessümü eksik etmedi. Okuldaki başarısını ise büyük bir mütevazilikle anlatan Meryem ana dili başta olmak üzere 4 dil bildiğini ve okulda basketbolda 2 kaptan olduğunu ve bunlardan birisinin de kendisinin seçildiği anlatırken heyecanını gözlerinden görmek mümkündü.

“ARKADAŞSIZ

HAYAT OLUR MU?”

            Arkadaşının eski formasını giyen Meryem, bize ne formam yok diyor ne de başka bir şey istiyor… Sadece şükrediyor ve bize her an gülümsüyor… Evin en büyük çocuğu olduğu için ise kardeşlerini kontrol edip bizim yanımızda sessiz oturmalarını sağlıyor. Meryem’i tek üzen şey ise Türk arkadaşlarının onu aralarına alması… Meryem bu duygularını şöyle dile getirdi. “ Ülkemizden akrabalarımızdan, arkadaşlarımızdan uzağız. Türkiye’yi çok seviyorum hatta burada kalmak isterim. Geçinip gidiyoruz. Benim istediğim bir şey yok ama üzüldüğüm okulda kimse beni arasına almıyor. Sınıfta kimse konuşmuyor. Buna çok üzülüyorum. Öğretmenlerim çok iyi onlar beni seviyor ama arkadaşsız hayat olur mu? Üzülüyorum. Beni aralarına alsınlar benimle de konuşsunlar istiyorum ama beni sevmediler. Neden bilmiyorum. Kimseye kötü davranmıyorum. Derslerime hep çok çalışıyorum. Bazen benimle konuşan oluyor ama arkadaş olmuyorlar. Siz başka ülkede olsanız hiç arkadaşınız olmasa buna üzülüp kafana takma diyenlere karşı sözünüz ne olurdu hiç düşündünüz mü? Yine de şükürler olsun ama üzülüyorum. Arkadaşsız hayat olur mu?”

BİRİLERİ BİZİ DUYSUN

SADECE SOMALİLİ AİLELER DEĞİL

MUHTAÇ OLAN HERKESE YARDIM EDİLSİN

            Türkçe bilen Somalili kadın anlatıyor. “ Bayram geliyor ama biz bayram ne demek unuttuk. Çocuğumu okula gönderiyorum. Devlet okul masrafı için 80 TL para verdi. Çocuğumun okul forması sadece 100 TL. Ona alamıyorum istediklerini. Hep başkalarının eskilerini giyiyorlar ama muhtacız, çaresiziz. Ben anneyim ve çocuğuma yemek veremiyorum. Belediye saat 11 de yemek veriyor. Akşam olunca çocuklar bana bakıyor, yemek istiyor bazen çok çaresiz kalıyoruz. Uyuyarak geçiriyoruz açlığımızı çoğu zaman. Bazen hayırsever ağabeyimiz sayesinde tüpümüzü, yağımızı, şekerimizi alabiliyoruz. Allah ondan razı olsun bizlerden hep dua alıyor. Bizim kömürümüz var. Ama çoğumuzun evinde soba yok, odun yok. Kış yaklaştı. Çocuklarımızın giyeceği montu, ceketi yok. Çaresiz ne yapacağımızı kime gideceğimizi bilemiyoruz. Çocuklarımız çoğu zaman parklarda oynayamıyor. Bazen çocuğumu dövdükleri oluyor, üzülüyoruz. Sadece Somalili olanlara değil muhtaç olan herkese yardım edilsin, biri bizi duysun.”

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

DİĞER HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR