Hüseyin Çelik SDÜ'de

Süleyman Demirel Üniversitesi Politika Tasarım Kulübünün düzenlediği Siyaset ve Gençlik Buluşmaları kapsamında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Çelik SDÜ’nün konuğu oldu.

Konferans öncesi Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu, Doç. Dr. Hüseyin Çelik ve protokolü makamında ağırladı.

 

Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde gerçekleşen buluşmanın açılış konuşmasını Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu yaptı.

 

Daha sonra “Kürselleşme Sürecinde Türkiye” konulu konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, SDÜ’de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek hiçbir ülkenin küreselleşmenin etki alanı dışında kalamayacağını ifade etti. İletişim ve ulaşımın hızla gelişmesiyle dünyanın tek bir ülke haline geldiğini belirten Çelik, “Kitle iletişim araçları artık uzağı yakın ediyor. Küreselleşme yer çekimi gibidir. İster taraftar olun ister bu kavramın karşısında durun, ayak uyduramazsanız ya mağdur ya da mazlum olursunuz. Dünyada pek çok şey yaşanırken siz kendinizi izole edemezsiniz. Ancak, medeni dünya ile uzlaşırken kendi değerlerinizi de yitirmemelisiniz. İster Doğu, ister Türk Dünyası ister Batı Dünyası olsun bizi biz yapan değerleri muhafaza ederek etkileyeceğiz ve etkileneceğiz.” diye konuştu.

 

Son zamanlarda Türkiye’nin gündeminde bulunan konulara da değinen Çelik, insanları etnik gruplara ayırmadan, iç düşman parayonalarından kurtulmadan küreselleşmenin mümkün olamayacağını söyledi. Bir ülkede yaşayan insanları orkestra enstrumanlarına benzeten Çelik, bireysel farklılıkların kavga sebebi olamayacağını belirterek şunları kaydetti: “Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devlet var. Bu ülkede çok sayıda dil, çok sayıda kültür, farklı gelenek, görenek ve farklı coğrafyalardan gelen insanlar var. Biz Türk Dünyasının bir parçası mıyız? Evet. Peki Biz İslam Dünyasının bir mensubu muyuz? Evet. Bu ikisi birbirinin alternatifi mi? Birinin olması, diğerinin olması ya da olmamasını gerektiriyor mu? Hayır. Bizim pek çok uluslararası mensubiyetimiz var. Bunların hiçbirisi birbirinin alternatifi değildir. Dolayısıyla bizim buralarda ne işimiz var gibi bir soru soramayız. Bireysel farklılıklarımız kavga sebebi değildir. Birçok farklı özellik birleşip şahsiyetleri oluşturur. TİKA ve Yunus Emre Vakfı marifetiyle eskiden akrabalığımız ve kültür coğrafyamız olan insanlara bugün ulaşmaya çalışıyoruz. Nüfusu ve coğrafyası açısından büyük bir potansiyele sahip olan Türkiye, küresel yöneten ve yönlendiren iradenin aktif bir üyesi olma yolunda gayret gösteriyor.”

 

Türkiye’nin AB üyelik süreci, yabancılara arsa satışı ve Türkiye’deki misyonerlik faaliyetleri konularına da değinen Çelik, Türkiye’nin yöneten ve yönlendiren iradenin aktif bir üyesi olduğunu vurgulayarak “Cumhuriyet tek başına derdinize deva olmaz. Bunun yanında demokrasi de olmalı. Öz ve içerik önemlidir ve zihniyet devrimi eğitimle mümkündür. Hükümdar adil olursa kanuna gerek yoktur. Bizlere yıllardır yanlışları doğru diye ezberleterek öğrenilmiş çaresizliğin içine ittiler. Artık biz, darbelere boyun eğme, özgüvensizlik ve çaresizliği yırtıyoruz. Pasaportunuzun gücü ülkenizin gücünü gösterir. Yurtdışına çıktığınızda ülkenizin gücünü arkanızda görürsünüz. Kendi ülkenizin güzelliklerinin farkına varın, Türkiye’ye karşı olan karamsar söylemlere inanmayın. 21. yüzyıl bizim yüzyılımız olacak. Dostunuzu, düşmanınızı, bindiğiniz dalı ve gideceğiniz yolu iyi bilin. Türkiye, farklılıklarını muhafaza ederek insanca yaşamayı sağlayan bir ülkedir.” dedi.

Öğrencilerin sorunlarının yanıtlanmasının ardından Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu, Doç. Dr. Hüseyin Çelik’e hediye ve plaket takdim etti.