ISPARTA'nın Eğirdir ilçesinde bedensel engelli İngilizce öğretmeni Serap Akın (37), çocukluğundaki nöbet kulübesinden el sallayan askerlerle görüşme hayalini, 30 yıl sonra Eğirdir Dağ Komando Okulu Ve Eğitim Merkezi Komutanlığı'nı ziyaret ederek gerçekleştirdi. Akın, "7 yaşında gönlüne asker, vatan, bayrak sevgisini yerleştiren küçük kız hayaline kavuştu" dedi.
Isparta İstanbul Ticaret Odası Şehit Mustafa Gözütok Ortaokulu'nda İngilizce öğretmenliği yapan Serap Akın, doğuştan kas hastalığı nedeniyle 5 yıl önce tekerlekli sandalye kullanmaya başlamak zorunda kaldı. 8 yaşından sonra rahatsızlığı ilerleyen Akın, azmi ve başarısıyla çevresine örnek oldu. Yazdığı 'Engelsizsiniz' kitabıyla engelli bireylerin sıkıntılarına dikkat çeken Akın, çocukluğunda ziyaret edebilme hayalini kurduğu Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı'nı gezmenin mutluluğunu yaşadı. Ziyarette Akın'ı, Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tümgeneral Emre Tayanç misafir etti.
DUYGULANDIRAN ZİYARET
Ziyaret sonrası hayalini kurduğu görüşmede yaşadıklarını ve fotoğraflarını sosyal medya hesabından paylaşan Serap Akın, takipçilerini duygulandırdı. Paylaşımında çocukluğunda gözlemlediği nizamiye ile askerlerin kendisi için taşıdığı önemi anlatan Akın, şunları kaydetti:
"Benim çocukluk anılarım 4 yaşına kadar uzanıyor. Aslında bu hayal o yaşıma dayanıyor. Bazen eğitimdeki askerleri görürdüm, nöbet kulübesindeki asker abiye el sallardım. Zaman zaman otomobilin içindeki kız çocuğunu fark edip onlar da el sallardı ki o zaman dünyalar benim olurdu. 'Asker bana el salladı' sevinç çığları ile herkese söylerdim. Tatbikat nedeniyle olsa gerek, sık sık köyümüzün içinden asker abiler geçerdi. Dağdan gelip, köyün içinden kalabalık bir grup halinde geçerlerdi. Kamuflajlar içinde yüzleri boyalı halde. Diğer çocuklar yüzlerindeki boyadan ve silahlarından korkup kaçıyordu hatta taş bile atıyorlardı. Ben aksine köyün çıkışına kadar takip ederdim. Bana daha önce görmediğim yuvarlak metal kutular verdiler. Bir de çikolata ambalajına benzer yiyecekler. Yüzü boyalı, tüfekli bir abi 'Al bunları ye' dedi. Koskoca bir poşet, taşımak benim gibi güçsüz bir çocuk için neredeyse imkansız. Asker abiden aldım ya, bir hazine misali eve sürüye sürüye götürdüm."
Hayattaki en büyük zaafının helikopter olduğunu anlatan Serap Akın, helikopter sesi duyduğunda sokağa çıkıp, el salladığını belirtti. Çocukluğunda askeri helikopteri görmek için yetkililere mektup yazdığını, nizamiyeye gittiğini ancak talebinin reddedildiğini kaydeden Akın, helikoptere düşkünlüğünün hiç geçmediğini söyledi.
'30 YIL BUNU HAYAL ETMİŞTİM'
Üniversite eğitimi için Eskişehir'e gittiğinde de jet görme isteğinin, askeriyeye sivillerin girememesinden dolayı gerçekleşmediğinden bahseden Serap Akın, paylaşımında, "Ölmeden önce yapılacaklar listemde en baştaki helikoptere binme isteğim bana nasip olacak. Buna inanıyorum. 18 Kasım 2021'de hayalimin birinci etabı gerçek oldu. Yıllardır ret cevabı aldığım Dağ Komando Okulu bana kapılarını açtı. O askerlerin ardından küçük çocuk heyecanı ile girdim nizamiye kapısından. Tüm bedenim titreyerek, hayal mi, gerçek mi ayırt edemeyen bir halde indim araçtan. Boğazım düğüm düğüm, dile kolay 30 yıl ben bunu hayal etmiştim. Hiçbir zaman asker olamayacağımın bilincinde bir çocuktum. Bu nedenle hedeflerimi başka bir ordudan yana, eğitim ordusundan tarafa yönlendirdim. Yine de aklımın bir köşesinde bayrağımın bekçileri olan askerlere hayranlığım hep duruyordu. Bize askeri sert, asık suratlı, asla yanına yaklaşılmaz, sürekli sinirli insanlar diye tanıttılar. Başta bu yüzden çok tedirgindim. Daha araçtan iner inmez kocaman bir gülümseme karşıladı, tedirginlik uçtu gitti. Ağlamamak için kendimi çok zor tuttum. 7 yaşında gönlüne asker, vatan, bayrak sevgisini yerleştiren küçük kız hayaline kavuştu" dedi.
